ÇOCUKLUK SANILSAMALARIM
Herkes gibi benim de bir zamanlar çocukluk sanılsamalarım vardı. :)
İnsan ana dile hakim olarak, soyut-somut kavramları bilerek, doğruyu-yanlışı ayırt ederek
gelmiyor dünyaya!
Zaman içinde deneme-yanılma yoluyla ya da hazır bilgi ile öğrenip kendini geliştiriyor.
Bunlar tekamül merhalesinde bize katma değer kazandıran unsurlar.
Ben de Çocukluk yıllarımda mecaz ifadeleri ve deyimleri anlamakta zorlanırdım. (8-9 yaş civarları).
Örneğin: "Televizyoncu olmak" ifadesini;
Televizyon Programı Yapımcısı olmak yerine , köşe başında küçük dükkanda TV. tamir etmek şeklinde algılardım.
veya "Televizyoncu" = Televizyon satıcısı olmak :)
Yine aynı mantıkla "Gazeteci olmak";
Köşe başında 2 metrekarelik bir büfede Gazete satmak.
--------------------------------------------------------------
"Sinemacı-Tiyatrocu olmak" = Sinema-Tiyatro salonu işletmek.
-----------------------------------------------------------
Haydi yukarıdaki örnekler sözcüklerin yanlış yorumlanması diyelim.
Bazende sanılsamalarım enayice denilebilecek türden di.
Erkeklerin saçının döküldüğü gerçeğini 10-11 yaşlarda kavradım
Ondan evvel saçının tepesi dökülüp kel kalmış insanları gördüğümde, bunu kendileri berberde o modelde kestiriyorlar zannederdim.
Kendi kendime "insan neden bu şekilde kestirir ki saçını?" derdim, ne gerek var buna?
haha!
Ben asla böyle saç kestirmem , çok kötü görünüyor diye düşünürdüm...
Meğer kendileri istedikleri için öyle kestirmiyorlarmış saçlarını.
Acı gerçeği sonradan öğrendim.
İnsan ana dile hakim olarak, soyut-somut kavramları bilerek, doğruyu-yanlışı ayırt ederek
gelmiyor dünyaya!
Zaman içinde deneme-yanılma yoluyla ya da hazır bilgi ile öğrenip kendini geliştiriyor.
Bunlar tekamül merhalesinde bize katma değer kazandıran unsurlar.
Ben de Çocukluk yıllarımda mecaz ifadeleri ve deyimleri anlamakta zorlanırdım. (8-9 yaş civarları).
Örneğin: "Televizyoncu olmak" ifadesini;
Televizyon Programı Yapımcısı olmak yerine , köşe başında küçük dükkanda TV. tamir etmek şeklinde algılardım.
-Bey televizyon bozuldu herhalde göstermiyor!
-Tamam hanım, çağırırız televizyoncuyu yaptırırız..
TELEVİZYONCU :) -------------------------------------------------------------------------- |
BU DA TELEVİZYONCU |
Yine aynı mantıkla "Gazeteci olmak";
Köşe başında 2 metrekarelik bir büfede Gazete satmak.
Gazeteci |
--------------------------------------------------------------
"Sinemacı-Tiyatrocu olmak" = Sinema-Tiyatro salonu işletmek.
-----------------------------------------------------------
Haydi yukarıdaki örnekler sözcüklerin yanlış yorumlanması diyelim.
Bazende sanılsamalarım enayice denilebilecek türden di.
Erkeklerin saçının döküldüğü gerçeğini 10-11 yaşlarda kavradım
Ondan evvel saçının tepesi dökülüp kel kalmış insanları gördüğümde, bunu kendileri berberde o modelde kestiriyorlar zannederdim.
Kendi kendime "insan neden bu şekilde kestirir ki saçını?" derdim, ne gerek var buna?
haha!
Ben asla böyle saç kestirmem , çok kötü görünüyor diye düşünürdüm...
Saç kesim modeli :) |
Meğer kendileri istedikleri için öyle kestirmiyorlarmış saçlarını.
Acı gerçeği sonradan öğrendim.
ÇOCUKLUK SANILSAMALARIM
Reviewed by Ephendy
on
7/14/2017
Rating:
Aşağı yukarı hepimiz çocuklukta bu sanılsamaları yaşamışızdır 😀
YanıtlaSilKesinlikle :)
SilYazımda bahsettiğim örnekler, onlarca sanılsama'dan sadece bir kaç tanesi. hepsini yazsam blog kapasitesi yetmez :)
Saç yanılsamasını bende yaşadım.Özellikle bu şekilde kestirdiklerini büyüyünce asla bu saç modelini tercih etmeyeceğim dediğimi hatırlıyorum.Meğerse durum farklıymış...
YanıtlaSildemek ki herkes aynı düşünüyormuş :) :) :)
SilÇocukluk sanılsamam benimde çoktu:) En çokta saç sanılsaması biraz dalga geçtiğimde olmuştur:)
YanıtlaSilher çocuk gibi.. :)
Silgüzel bir yazı olmuş elinize sağlık
YanıtlaSil