Amişler : Teknolojiyi reddeden topluluk.

   HEMMMEN PAYLAŞAYIM

Feys'te Tıfıttır'da Vat-Sap'ta

Teknolojiyi reddeden topluluk Amişler

Modern dünya imkanları içinde geceleri mum ışığında oturmayı tercih eden, elektrikli, elektronik hiç bir eşyayı kullanmayan, kendilerine münhasır insanlar.. 

Tekerleğin keşfi ile başlayan teknolojinin; bizi dem be dem kendine daha fazla bağımlı hale getirdiği bir devirde yaşıyoruz. Teknoloji, ilk ürünü olan tekerlekten sonra, araya giren karanlık çağ, buzul çağı, ilk çağ gibi onca uzun soluklu devire rağmen, binlerce yıl boyunca durağan seyredip adeta yerinde uygun adım sayıp ve dahi; at arabasından öteye çok fazla bir ilerleme kaydedemese de, son birkaç yüzyılda sanki sıçrama tahtasına basmış gibi hızlı yükselişiyle,
günümüzde boyutuyla cebimize , fiyatıyla neremize giren akıllı telefonlara kadar gelerek kendini aşma gayreti içine girdi.

Elbette insanlara doğru sunulduğu zaman faydalı ve hayatı kolaylaştıran bir eleman teknoloji.
Peki hayatımızı kolaylaştıran teknolojiyi kullanmayanlar var mıdır?

VAR!

Hayır, hayır hemen aklınıza Afrika çöllerinde yaşayan kabileler gelmesin!.

Tamam onlar da teknolojiden uzak yaşıyorlar ama teknoloji oralara gitmediği için bu imkanı kullanamıyorlar..

Halbuki, bahsedeceğim insanlar,
Amerika Birleşik Devletleri gibi bir ülkede yaşayıp, kendi istekleri ile
teknolojiden uzak duran bir topluluk. Amişler

Teknolojiyi reddeden bu insanlar kimdir?

Kökleri 1600 lü yıllara kadar giden, Orta Avrupalı bir halk aslında!
Amiş grupları isimlerini;
İsviçreli bir reformist olan Jacob Amman'dan alıyorlar. Jacop Amman ilginç fikirleri olan biri;
Bu emmi, doğumundan sonra bir çocuğun vaftiz edilmesinin mantıksız olduğunu, çocuk yetişkin olduktan sonra kendi kararını kendisinin vermesi gerektiğini savunuyor, zamanla etrafına bu fikre inanan ve savunan insanlar birikiyor.
Kendilerine "Amman" isminden türetme  (Orj.) "Amish" diyorlar..

Bir müddet sonra kalabalıklaşıyorlar ve sesleri biraz fazla çıkmaya başlıyor,
Eee, hal böyle olunca bu durum Kilisenin dikkatini çekiyor ve Kilise oklarını bunlar üzerine çeviriyor.
Bunların üzerlerinde bi baskı bi zulüm başlıyor sormayın gitsin.
Sonuçta bunlar onca baskıdan eziyetten bıkıp, tası tarağı da toplayıp,
Elveda EVROPAAA diyerekten cümbür cemaat gemilere tıkışıp vınnn Amerika kıtasına topukluyorlaaaaar..
Yaklaşık 400 yıldır oradalar..
Pekii ya, günün birinde Dönerler mi? (*bu sorunun cevabı yazının sonunda! )

Bu sıradışı insanların ilginç bir hikayesi ve kendileri gibi sıra dışı hayatları var..

1- Amişler kapalı bir toplum.

Amişler, geleneklerine son derece bağlı bir topluluk, kendi aralarında İngilizce yerine İsviçrede kullanılan Almanca diyalektlerinde konuşuyorlar. Ne kızları ne erkekleri dışarıdan evlenmiyorlar.

2- Gelenekçi bir topluluk.

Çok renkli ve baskılı desenli kumaşlar kullanmıyorlar. Giysilerini pastel ve soluk yeşil, pastel mavi ve gri tonlarında kumaşlardan kendileri yapıyorlar. Modaya uymak gibi bir dertleri yok.  Kızlar evleninceye kadar saçlarına beyaz kep, evlendikten sonra siyah kep takıyorlar. Evli olup olmadıkları buradan anlaşılıyor. Erkekler ise çocuk sahibi olduktan sonra sakallarını uzatmaya başlıyor ve asla kestirmiyorlar.

(Erkeklerin saç kesimine bayıldım en kısa sürede bende bu model yapacam saçları)

3- Teknoloji kullanmıyorlar.

(Tek silindirsiz, çok beygirsiz süppper araba ☺), Amişler ulaşımlarını at arabasıyla sağlıyorlar. Her türlü teknolojik oyuncağı kullanmayı reddediyorlar. Öyle ki; köylerinde tek bir telefon var, ve sadece çok olağanüstü durumlarda, (deprem, doğal afet.gibi ) kullanılıyor.. Devlete vergi vermiyorlar, seçimlerde oy kullanmıyorlar, Devletin sosyal sigortasını istemiyorlar,  Hastalandıklarında kendilerini dededen-nineden kalma metodlarla tedavi etmeye çalışıyorlar. Sadece çok acil durumlarda modern hastaneleri kullanıyorlar. Ve bunun içinde aralarında imece usulü yardım topluyorlar. Elektrik kullanmıyorlar, hava karardıktan sonra mum ışığında oturuyorlar.. Her bir aile çok çocuklu. E tabii elektrik yok mum ışığı romantik bir ortam, birde televizyon yok, geriye tek eğlence yolu kalıyor. 👿

4- Herkes tek tip.

Amiş Erkekleri çocuk sahibi olduktan sonra sakal bırakıyorlar ve kesmiyorlar.. 

Sakalı uzun ve bıyığı olmayan askılı pantolon giyen ve fötr şapkalı bir erkek görürseniz 

bilin ki o bir Amiştir,

evli ve çocukludur.

5- Yeniliklere pek sıcak bakmıyorlar.

Okul hayatları kız / erkek toplam 8 yıl sürüyor. 

Yani eğitim seviyeleri ortaokul seviyesinde kalıyor.. 

Daha fazla okumuyorlar, çünkü okuma ve bilgi sahibi olmanın 

dünyevi zevklere düşkünlüğü artıracağına ve insanın inançlarını yozlaştıracağına inanıyorlar. 

Meslek eğitimi veren Liselere ve Üniversitelere de gitmedikleri için 

niteliksiz eleman vasfında oluyorlar. 

Kadınlar ev işleri ve çocuk bakımı, 

Erkekler ise marangozluk ve çiftçilik yaparak geçimlerini sağlıyorlar.

Doktor/Mühendis/Avukat/Öğretmen bir Amiş göremezsiniz.. çünkü yoktur.

Elle itmeli, öküzle çekmeli sabanlar ile tarım yapıyorlar.

Amişler aslında bir kaç değişik gruptan oluşuyor. Her grubun kendi kanaat önderi var. 

Geçen yıllarda bir grubun kanaat lideri, tarımda işleri kolaylaştırsın diye traktör kullanımına izin vermiş, ama diğer gruplar buna olumlu bakmayınca traktör işinden vazgeçilmiş.. Adamı bi dışlamadıkları kalmış :(

yani sabanla tarıma devam!... Hayda bre! 

Ama her şeye rağmen Onlar genede mutlu, huzurlu, kimse ile alıp veremedikleri yok, kimsenin de onlarla...

Hayatlarından  kareler

Bu farklı insanlara bir türkü çığırasım geldi...

-AMİSH TÜRKÜSÜ- (Beykoz ağzı) Oy Amişler Amişler ♪♫♪ Bu işler nasıl işler?   ♫♪ Devran döner seyrinde, ♪♪ Sizi gidi ibişler.. ♫♪ Ah Amişler Amişler, ♪ Aklınız nasıl işler? ♫♫ Alem giderken Ay'a ! ♪♫ Bunlar kafayı yemişler.. ♫♪ SÖZ MÜZİK : Âşık Ephend-î YÖRE : İstanbul

*** Dönerlermi?
Zor ihtimal görünüyor..

Şimdi bunlar ata topraklarını yani Avrupayı görmek isteseler de gidemezler!
Uçağa binemezler sonuçta teknolojik alet.

Gemiyede binemezler gemiler artık kürekle çekilen, yelkenle yürüyen araçlar değil, baştan aşağı radar sistemleri, elektronik sistemlerle donanmış halde.

Hezarfen Ahmet Çelebi gibi balmumundan kanatlar yaparlarsa belki..

Sadece bununla kalsa iyi, Amerika içinde de seyahat edemezler.. At arabasıyla nereye kadar gidebilirler ki_?
Koskoca topraklarda etrafı gezmeden, dünyayı görmeden, iletişim araçları kullanmayıp dünyada  olandan bitenden haber almadan yaşamak.. hapishane hayatına eşdeğer bir yaşam gibi..

Dur yaaaa, üzüldüm şimdi bunlara ben..